iletişim öğrencisi ne yapar(Anadolu Üniversitesi iletişim bilimleri fakültesi öğrencilerinin düzenlediği 1.ulusal iletişim öğrencileri sempozyumu)  

Posted by Adsız

Medya, yazıcılara her an zengin ve engin malzeme sunmasıyla (da) sık sık konu oluyor. Üstelik uzman kesilip kaleme sarılanların eserleri çoğu kez, medyaya dikilen bir tüy gibi duruyor sayfalarda. Korkmayın bir Pop-star ya da Ben Evleniyorum eleştirimsisi değil okuduğunuz. Hele başlığın çekim gücüyle okumaya başlayan iletişim öğrencilerinin hiç korkmaması gerekiyor. Malum, bu tip yazılara karşı bağışıklıkları olmalı; Shanonn-Weaver'ı, hipodermik şırıngayı, sessizlik sarmalını, common sense'i ve diğerlerini okudular. Okuma yazma uğraşlarına sınav vermek için bile girişmiş olsalar kitle iletişiminin doğasını kavramayı belki de dile gelmemiş bir amaç olarak tercih ettiklerini varsayıyorum. Aynı tercihte bulunmayan iletişim öğrencilerinin de bu sayfada fazla vakit harcamayacağı gerçeğinden hareketle, izninizle, konuya giriyorum. Hani biz fakülteliler karşıyız ama, medyayı çekip çeviren profesyoneller arasında alaylı -mektepli ayrımına bir gözatarsak yarı-mektepli kurt alaylıların sektörde hakim olduğunu görürüz. Camiada 'başarılı' addedilen işler hep onların elinden çıkar. Ve onlar ki iletişim fakültelerinden mezun olanlara deneyim şartı koyarlar. Bu şart gereği deneyim edinebilecek fırsatı yakalayabilen mezun-stajyer iletişimciler birkaç yıl çalışıp yeterli olgunluğa ulaşmayı bekler. Deneyimle pişenler için kapılar daha kolay açılır tabii ama bu birkaç yıl yeni mezun iletişimciyi su katılmış pişmiş aşa da çevirebilir. Zira, bazı konuları kişisel ilgi alanı içinde de öğrenmeye ve tartışmaya çabalayan iletişim öğrencileri, mektepte de ziyadesiyle pişer. Toplumu mercek altına alabilmek, kitlelerin ruhunu kavrayabilmek, siyasal denge ve çelişkileri-çatışmaları analiz edebilmek, kültürel değerleri, günlük yaşamı tanıyabilmek, iletileri bu bilinçle kodlamak alaylılar için doğuştan gelen bir yetenek midir? İletişim fakültelerinde çoğu zorunlu olan ve bahsettiğim yeteneği kazandırmayı amaçlayan onlarca ders var, profesörler, doçentler, gazeteciler, sinemacılar var. Ama yazık ki bir de edilgen alıcılar var ki akıllara zarar, sanıyoruz ki kullandığı kameraya hakim olan iyi görüntü yakalar, Quark'ta hızlı çalışan iyi sayfa yapar. Binlerceyiz ve bırakın bilginin üretimine teğet geçmeyi, onu paylaşmıyoruz bile. Etkileşim olmayınca düşünce de gelişmiyor haliyle. İletişim/kitle iletişimi üzerine yüksek öğrenim gören ya da bu konularda çalışan öğrenciler ne yapar? 25'ten fazla iletişim fakültesinin lisans ve yüksek lisans öğrencileri, kamuoyu çalışmaları, kadın çalışmaları, medya, kültürel çalışmalar gibi master programlarına devam eden öğrenciler ve disiplinlerarası kardeşlerimizden sosyoloji, siyasal bilgiler gibi bölümlerde kitle iletişimi ile ilgilenen öğrenciler ne yapar? Bunca medya-gençlik tartışması, münazaracılık oyunları gibi, medyalığımızı yeniden üretirken, biz bir kenarda kıs kıs gülerek izliyoruz. Boş vitese alınmış birikim de eğim yönünde hareket ediyor.

0 yorum var | yaz / oku

Yorum Gönder

kimiz?

Fotoğrafım
İzmir Ekonomi Üniversitesinin Medya ve İletişim öğrencileriyiz. Derdimiz ortak bir alan yaratmak ve çok dertliyiz. Şöyle ki, okuyan herkes davetlidir.

neciyiz?

İzmir Ekonomi Üniversitesinin Medya ve İletişim öğrencileriyiz. Derdimiz ortak bir alan yaratmak ve çok dertliyiz. Okuyan herkes davetlidir.

arşiv